Belirli bahisler ve içerikler üzerinden oluşturulan müfredatlar, hem ülke içinde hem de dünya çapında ortak bir kültür oluşturması açısından değerini korumaktadır. Ancak söz konusu ortak eğitim programları, hem ekonominin öne çıkardığı rekabet alanları hem de öğrencilerin farklı ilgi ve yetenekleri açısından sınırlı kalmaktadır. Diğer bir deyişle, gelişen ekonomilerde öğrencilerin yeteneklerine uygun durumlara erişebilmeleri açısından farklı ilgi ve yeteneklere ve ortak bilgi ve becerilere ihtiyaç duydukları açıktır.
Bu bağlamda okulda öğrenmenin iki temel stratejik alanı ön plana çıkmaktadır.
Bunlardan ilki, farklı ilgi ve yeteneklerin nasıl geliştirileceği ve farklı öğrenme stillerine sahip bireylerin öğrenme süreçlerinin nasıl yapılandırılacağıdır. Buna göre okullar, bir yandan mevcut müfredatlarını bir üst düzeyde yürütmek, diğer yandan da öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun beceri setleri geliştirmek için amansız bir çaba sarf etmek zorundadır.
Derslerin makul bir öğretim teknikleri bütünü ile tasarlanması ve söz konusu öğrenme sistemlerine öğrenme stilleri açısından uyum sağlayamayan öğrencilerin “başarısız” olarak nitelendirilmesine dayalı bir öğrenme kurgusunda da çelişkiler olduğu açıktır. Bu çerçevede öğrenci ihtiyaçları açısından “farklılaştırma” ön plana çıkmaktadır. Öğretimde farklılaştırma amaç, öğrenme süreci ve içerik olmak üzere üç ana başlık altında ele alınmaktadır. Ancak yukarıda bahsedilen üç bileşenli farklılaştırmayı, farklı ilgi ve yeteneklere sahip ve farklı öğrenme stillerine sahip öğrencilerle, belirli bir sınıf ortamında, bire bir ve birlikte yapmanın değerli sakıncaları vardır.
Bilişim teknolojilerinin yaygınlaşması ve salgın döneminin de etkisiyle değerli bir yatkınlık olarak gelişen dijital fırsatların öğrenme sürecine temel karakterini vermeye başlamasının bir başka sonucu. İş ve sosyal hayatın merkezinde yer alan söz konusu marifet ve eğilimlerin, okul döneminde göz ardı edilemeyecek şekilde gençlerin hayatına girmesi hem bir fırsat hem de bir zorunluluktur. Bir bütün olarak değerlendirildiğinde, okul öğreniminin dijital yaratıcılık ve yatkınlıklar temelinde harmanlanması, hem sosyal hem de eğitsel bir zorunluluk ve fırsat olarak değerli hale gelmiştir.
Belirtilen bağlamdan hareketle, ortaöğretim düzeyinde hibrit temelli bir eğitimin avantajları klasik eğitimle karşılaştırılabilir.
Öğretim modeli:Hibrit liseler, çevrimiçi öğrenmeyi yüz yüze eğitimle birleştiren harmanlanmış bir öğrenme modeli kullanırken, klasik okullar öncelikle yüz yüze eğitime güvenir.
Esneklik: Hibrit liseler, öğrenciler kendi hızlarında ve programlarında çalışabildikleri için planlama ve ilerleme hızı açısından daha fazla esneklik sunar. Klasik okullar tipik olarak daha yapılandırılmış programlara sahiptir ve fazla esneklik sunmayabilir.
teknoloji: Hibrit liseler, öğrenciler öğrenim materyallerine erişirken ve ödevleri çevrimiçi olarak tamamlarken teknolojiden yoğun bir şekilde yararlanır. Klasik okullar da teknolojiyi kullanabilir, ancak öğretim modelinde o kadar merkezi olmayabilir.
Öğrenci tabanı: Hibrit liseler genellikle öğrenciler için daha kişiselleştirilmiş bir dayanak sağlar, daha küçük sınıflar ve öğretmenlerle teğetsel etkileşim için daha fazla fırsat sağlar. Klasik okullarda daha büyük sınıflar ve daha az kişiselleştirilmiş takviye olabilir.
Öğrenci katılımı: Hibrit liseler, daha kişiselleştirilmiş ve esnek öğrenim seçenekleri sunduklarından, geleneksel sınıf ortamlarında mücadele eden öğrencileri çekmek için daha uygun olabilir. Klasik okullar, yapılandırılmış, yüz yüze öğrenme ortamlarında başarılı olan öğrenciler için daha uygun olabilir.
Sonuçta, karma bir lise ile geleneksel bir lise arasındaki seçim, öğrencinin öğrenme stili ve tercihleri, okulun kaynakları ve tesisleri ve ailenin hedefleri ve öncelikleri dahil olmak üzere çeşitli faktörlere bağlıdır. Her iki model de akademik başarıyı, kişisel gelişimi ve sosyal gelişimi teşvik etmede etkili olabilir ve karar verirken her öğrencinin özel ihtiyaçlarını ve koşullarını dikkate almak değerlidir.
Bahsedilen beş boyutta klasik öğrenme sürecini destekleyen ve dönüştüren hibrit okullarla ilgili yaygın bir deneyim olduğu görülmektedir. Başta ABD olmak üzere tüm gelişmiş ülkelerde rekabet yaratacak az ama güçlü uygulamalar var.
Carpe Diem Collegiate Lisesi ve Ortaokulu: Indianapolis’te bulunan Carpe Diem, öğrencilere kişiselleştirilmiş eğitim sağlamak için harmanlanmış bir öğrenme modeli kullanan bir devlet sözleşmeli okuludur. Öğrenciler çevrimiçi dersleri tamamlar ve ayrıca öğretmenler ve danışmanlarla yüz yüze eğitime katılırlar.
Füzyon Akademisi: Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kampüsleri ile Fusion Academy, öğrencilere kişiselleştirilmiş eğitim sağlamak için hibrit bir öğrenme modeli kullanan özel bir lisedir. Öğrenciler, öğretmenlerle bire bir ortamlarda çalışır ve ayrıca küme eğitim ve etkinliklerine katılır.
Zirve Devlet Okulları: Summit Devlet Okulları, Kaliforniya’da eğitime kişiselleştirilmiş bir öğrenme yaklaşımı kullanan bir eyalet sözleşmeli okulları ağıdır. Öğrenciler, dersleri tamamlamak için çevrimiçi araçları ve kaynakları kullanır ve ayrıca öğretmenleri ve akranlarıyla yüz yüze öğrenmeye katılır.
Yüksek Teknoloji Yüksek: High Tech High, Kaliforniya’da proje tabanlı öğrenmeyi ve eğitime işbirlikçi bir yaklaşımı vurgulayan eyalet sözleşmeli okullarından oluşan bir ağdır. Öğrenciler, öğrenmelerini desteklemek için çevrimiçi kaynakları ve teknolojiyi kullanır ve ayrıca öğretmenleri ve akranlarıyla yüz yüze öğretime ve projelere katılır.
Uluslararası Bağlantılar Akademisi: International Connections Academy, hibrit bir öğrenme modeli sunan çevrimiçi bir özel lisedir. Öğrenciler dersleri çevrimiçi olarak tamamlar ve ayrıca bölgesel öğrenme merkezlerinde öğretmenler ve akranlarıyla yüz yüze eğitim ve etkinliklere katılırlar.
Bunlar ABD’deki karma liselerden sadece birkaçı. Bu okulların her biri, eğitime benzersiz bir yaklaşım sunar ve tümü kişiselleştirilmiş öğrenmeyi, işbirliğini ve öğretme ve öğrenmeye yönelik yenilikçi yaklaşımları vurgular.
Daha fazla eğitimci ve politika yapıcı bu modelin kişiselleştirilmiş, esnek ve yenilikçi öğrenme deneyimlerini teşvik etme potansiyelini fark ettikçe, hibrit liselerin önümüzdeki yıllarda büyümeye ve gelişmeye devam etmesi muhtemeldir.
İşte hibrit liselerin geleceği için bazı potansiyel eğilimler:
Artan teknoloji kullanımı: Hibrit liselerin, öğrenmeyi geliştirmek ve öğrencilere daha kişiselleştirilmiş ve esnek öğrenme deneyimleri sağlamak için teknolojiyi kullanmaya devam etmesi muhtemeldir. Bu, yapay zeka, sanal gerçeklik veya diğer gelişmekte olan teknolojilerin kullanımını içerebilir.
Sosyal-duygusal öğrenmeye odaklanma: Eğitimciler öğrencilerin ruh sağlığını ve esenliğini desteklemenin değerini anladığından, hibrit liseler sosyal-duygusal öğrenmeye daha fazla önem verebilir. Bu, öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimini desteklemek için daha fazla danışmanlık, farkındalık eğitimi veya diğer kaynakları sağlamayı içerebilir.
Daha çeşitli öğrenci popülasyonları: Eğitimciler eğitimde eşitliği ve kapsayıcılığı teşvik etmek için çalıştıkça, hibrit liseler hizmet ettikleri öğrenci popülasyonları açısından daha çeşitli hale gelebilir. Bu, yetersiz hizmet alan topluluklara ulaşmayı veya engelli ya da diğer özel ihtiyaçları olan öğrencilere daha fazla takviye sağlamayı içerebilir.
Endüstri ve topluluk ortaklarıyla daha fazla işbirliği : Hibrit liseler, öğrencilere gerçek dünya deneyimleri sağlamak ve onları kolej ve kariyerlerinde başarıya hazırlamak için endüstri ve topluluk ortaklarıyla daha yakın işbirliği yapabilir. Bu, çıraklık, stajyerlik veya diğer işe dayalı öğrenme fırsatlarını geliştirmeyi içerebilir.
Sürekli büyüme ve evrim:Eğitimciler ve politika yapıcılar eğitime yeni yaklaşımlar denedikçe ve hızla gelişen bir dünyada öğrencilerin değişen ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıkça hibrit liselerin büyümeye ve gelişmeye devam etmesi muhtemeldir.
Genel olarak, eğitimciler öğrencilere mümkün olan en iyi öğrenme deneyimlerini sağlamak ve onları üniversitede, meslekte ve hayatta başarıya hazırlamak için çalıştıklarından, hibrit liselerin geleceği muhtemelen her zaman yenilik ve evrim ile karakterize edilecektir.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamen yazarlarının orijinal niyetleridir ve Onedio’nun yayın politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
